İçeriğe geç

Günlük Hatırlatmalar Yazılar

İstanbul Pendik nereye yakın ?

İstanbul Pendik Nereye Yakın? Psikolojik Bir Bakış Açısı Bir psikolog olarak şehirlerin insan davranışları üzerindeki etkisini gözlemlemek benim için her zaman büyüleyici olmuştur. Her semtin bir kişiliği, bir duygusu, bir ruh hali vardır. Pendik de bu açıdan oldukça ilginç bir bölgedir. İstanbul’un doğusunda, denizle kara arasındaki geçiş çizgisinde yer alan bu semt, bireylerin mekânsal aidiyetini, sosyal bağlarını ve bilişsel haritalarını şekillendiren güçlü bir psikolojik dinamiğe sahiptir. Peki İstanbul Pendik nereye yakın? sorusu, aslında sadece coğrafi bir merak değil; aynı zamanda insanın “yakınlık” kavramını nasıl tanımladığının da bir yansımasıdır. Bilişsel Psikoloji Perspektifinden Yakınlık Algısı Bilişsel psikolojiye göre insanlar çevrelerini anlamlandırmak için…

Yorum Bırak

Kan kanı çekiyor ne demek ?

“Kan Kanı Çekiyor” Ne Demek? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Aile Bağı Analizi Bir Sözün Ardındaki Evrensel Gerçeğe Yolculuk Bazı deyimler vardır ki sadece bir cümle değil, yüzyılların birikimi, toplumların ortak duygusu, kültürlerin ortak hafızasıdır. “Kan kanı çekiyor” tam da böyle bir söz. Hepimizin hayatında bir yerde duyduğu, bazen şaşkınlıkla bazen de içten bir kabulle söylediği bu ifade, insan ilişkilerinin en derin, en doğal yönünü anlatır. Peki gerçekten ne anlama gelir? Sadece biyolojik bir çekimden mi bahseder, yoksa çok daha derin bir toplumsal, kültürel ve hatta psikolojik gerçekliğe mi işaret eder? Bu yazıda “kan kanı çekiyor” sözünü hem yerel bağlamda…

Yorum Bırak

Kamu personeli nedir ne iş yapar ?

Kamu Personeli Nedir, Ne İş Yapar? – Devletin Görünmez Kahramanları! Sabah 8.00’de işe gidip 17.00’de çıkmakla bitmiyor bu iş… Çünkü kamu personeli olmak, bir meslekten çok, bir yaşam tarzıdır! Devletin kalbinde atan o düzenin gizli motoru, “evraklar arasında kaybolmuş ama hâlâ gülümseyen” o insanlar… Evet, bugün kamu personelinin dünyasına mizahi bir gözle dalıyoruz! “Kamu Personeli” Deyince Aklımıza Ne Geliyor? Birçoğumuzun gözünde kamu personeli, elinde dosyalarla koridorlarda yürüyen, bir yandan çayını yudumlayıp bir yandan “efendim, dilekçenizi iki nüsha doldurun” diyen bir figürdür. Ancak gerçekte işler o kadar basit değil. Onlar devletin her bir noktasında görev alan, düzenin devamlılığını sağlayan, bazen kahraman…

Yorum Bırak

Sakız çiğnemek gıdı eritir mi ?

Sakız Çiğnemek Gıdı Eritir mi? Eğitimsel Bir Bakış Açısıyla Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Bir Eğitimci Olarak Perspektifim Eğitim dünyasında, insanların yalnızca bilgi alması değil, aynı zamanda kendi öğrenme süreçlerini nasıl şekillendirdikleri de son derece önemli. Öğrenmenin gücü, sadece akademik başarılarla sınırlı kalmaz, bireylerin yaşamlarına dokunan pek çok alanda dönüşüm yaratabilir. Bu yazıyı yazarken, bu gücün ne denli derin bir etkisi olduğunu düşündüm. Öğrenme süreci, her bireyin günlük yaşamındaki soruları anlamlandırmasına, bedenini ve zihnini nasıl kullandığını keşfetmesine yardımcı olur. Peki, bu yazının merkezinde yer alan soruya nasıl yaklaşmalıyız? “Sakız çiğnemek gıdı eritir mi?” Hangi bir pedagog, bu tür bir soruya bilimsel bir…

Yorum Bırak

Psikoloji organizma ne demek ?

Psikoloji Organizma Ne Demek? İnsan Doğasının Felsefi Anatomisi Bir filozof olarak, “insan nedir?” sorusuna yanıt ararken, çoğu kez bilimin soğuk kavramlarıyla felsefenin sıcak sezgileri arasında sıkışırım. Psikoloji organizma ifadesi de tam bu sınır çizgisinde durur: bir yanda biyolojik gerçeklik, diğer yanda bilinç, ruh ve varoluşun derin katmanları. Peki gerçekten, bir insan yalnızca bir organizma mıdır? Yoksa psikolojinin söylediği gibi, organizma sadece ruhun bedendeki sahnesi midir? Epistemolojik Çerçevede: Bilmek mi, Hissetmek mi? Epistemoloji, yani bilgi felsefesi açısından “psikoloji organizma” kavramı, insanın kendini nasıl bildiğiyle ilgilidir. Psikoloji, organizmayı yalnızca fizyolojik bir yapı olarak değil, çevresine tepki veren, deneyimlerinden öğrenen bir sistem olarak…

Yorum Bırak

Güçlükonak nasıl bir yer ?

Güçlükonak Nasıl Bir Yer? Toplumsal Yapının Kalbinde Sessiz Bir Denge Bir sosyolog olarak, her kasabaya yalnızca coğrafi bir mekân olarak değil, insan ilişkilerinin, değerlerin ve rollerin dokunduğu bir sosyal örgü olarak bakarım. Güçlükonak da bu örgünün somut bir örneğidir. Şırnak iline bağlı bu küçük yerleşim, yüzeyde sakin bir kasaba gibi görünse de, altında çok katmanlı bir toplumsal yapıyı barındırır. Burada hayat, yalnızca ekonomik faaliyetlerle değil, dayanışma, aidiyet ve kültürel normlar üzerine kuruludur. Güçlükonak’ın sosyal yapısı, geleneksel değerlerle modern dönüşüm arasındaki gerilimde şekillenir. Bir yanda tarihsel olarak güçlü akrabalık bağları, öte yanda eğitim, teknoloji ve göçle gelen yeni değerler. Bu geçiş…

Yorum Bırak

Gülbank çekmek ne demek ?

Gülbank Çekmek Ne Demek? Bir Psikoloğun İçsel Ritüeller Üzerine Düşünceleri Bir psikolog olarak, insan davranışlarının ardındaki anlamları çözümlemeye çalışırken en çok dikkatimi çeken şeylerden biri, bireyin görünürde dini ya da kültürel olan davranışlarının aslında ne kadar derin psikolojik işlevler taşıdığıdır. “Gülbank çekmek” ifadesi de tam olarak bu derinliğe sahip bir kavramdır. Yüzeyde bir dua, bir topluluk eylemi gibi görünse de, bilinçaltında bireyin aidiyet, anlam arayışı ve ruhsal denge ihtiyaçlarına dokunur. Gülbank’ın Psikolojik Arka Planı Gülbank, özellikle tasavvufi geleneklerde bir topluluğun hep bir ağızdan seslendirdiği dua veya niyaz anlamına gelir. Ancak psikolojik düzlemde bu eylem, bireyin yalnızlık duygusuna karşı bir tür…

Yorum Bırak

Ilk kovboy filmi hangisi ?

İlk Kovboy Filmi Hangisi? Vahşi Batı’nın Sinemadaki Doğuşuna Yolculuk Vahşi Batı Tutkusunun Başlangıcı Sinemanın büyülü dünyasında bazı türler vardır ki, sadece birer film türü olmaktan çıkıp kültürel bir simgeye dönüşür. “Kovboy filmleri” yani Western’ler tam da bunlardan biridir. Geniş bozkırlar, tozlu kasabalar, tabancalarını çekmeye hazır silahşörler ve adaletle kanunsuzluk arasındaki ince çizgi… Hepsi bu türün büyüsünü oluşturur. Peki bu büyü nerede başladı? İlk kovboy filmi hangisiydi? İşte sinema tarihinin derinliklerine uzanan büyüleyici bir yolculuk… Kovboy Sinemasının Doğuşu: 1903’te Bir Dönüm Noktası Western türünün sinemadaki ilk büyük adımı, 1903 yılında Edwin S. Porter tarafından çekilen “The Great Train Robbery” (Büyük Tren…

Yorum Bırak

Bulutlu havayı sevenlere ne denir ?

Bulutlu Havayı Sevenlere Ne Denir? Gri Gökyüzünün Altında Geleceği Düşünmek Bulutlu bir gökyüzüne baktığınızda içiniz huzurla doluyor mu? Belki de çoğu insan güneşi ararken siz o pamuksu bulutların arasında kaybolmayı, gökyüzünün yumuşak tonlarında yürümeyi seviyorsunuz. İşte bu yazı, tam da sizin gibi düşünen, gökyüzü griye döndüğünde kendini daha iyi hissedenlerin dünyasına dair bir düşünce yolculuğu… Gelin birlikte sadece “bulutlu havayı sevenler” kimdir sorusunu değil, bu özel bakış açısının gelecekte neye dönüşeceğini de sorgulayalım. — Bulutseverler: Gri Gökyüzüyle Barışık Ruhlar Bulutlu havayı sevenlere bilimsel veya teknik olarak özel bir isim verilmemiş olsa da, bu kişiler için “nefelofil” (bulut sever) terimi yaygın…

Yorum Bırak

Göreceği gelmek ne anlama gelir ?

Göreceği Gelmek Ne Anlama Gelir? Bir Filozofun Bakışıyla Kader, Bilgi ve Varlık Üzerine Giriş: Bir Filozofun Sessiz Cümlesi Her çağın insanı, kendi zamanını anlamaya çalışırken bazı kelimelere tutunur. “Göreceği gelmek” ifadesi de bu türden derin bir halk deyişidir—görünüşte sade, ama felsefi olarak çok katmanlı. Bu söz, hem kaderi hem bilginin sınırlarını hem de varoluşun yönünü ima eder. Bir filozofun gözünden bakıldığında, bu ifade “olması gerekenin kaçınılmaz biçimde tezahür etmesi” anlamına gelir. Bu yazı, bu deyişi üç felsefi düzlemde —etik, epistemoloji ve ontoloji— ele alarak, dilin içindeki bilgelik damarını çözümlemeye çalışacaktır. Epistemolojik Boyut: Bilmek mi, Görmek mi? Epistemoloji yani bilgi felsefesi…

Yorum Bırak
Hipercasino şişli escort megapari-tr.com
Sitemap
prop money